Harekete Geçin!

Harekete Geçin!

Hayatı erteleyenlerden misiniz? Yaşayanlardan mı?

Eğer erteleyip duruyor ve bir türlü harekete geçemiyorsanız, odak noktanızı değiştirip bakış açınızı genişletmek, bu rutin döngünden kurtulmanızın ilk adımı olabilir.

Odak noktamızı değiştirmek aslında hiç zor değil. İlk ve en önemli yapacağımız iş, bu noktaya yani tam merkeze kendimizi koymak. Bize iyi gelen her ne varsa onu yapmak, onunla ilgilenmek. Müzik dinlemek, yürüyüş yapmak, kitap okumak, yoga ya da meditasyon yapmak veya belki de sadece olduğunuz yerden uzaklaşmak.

Gezmek… Dolayısıyla keşfetmek… Yeni yerleri, kültürleri, lezzetleri, hayatları keşfederken aynı anda kendimi de keşfetmek. Farklı olanı deneyimleme, hemen enerji alanımıza yansıyor. Daha mutlu ve daha enerjik bir sen ile karşılaşıyorsunuz. Auramızdaki bizi yoran ve mutsuz hissetmemize neden olan her ne varsa tedavi ediyor, boşlukları dolduruyor dolayısıyla daha keyifli ve mutlu olmamızı sağlıyor. Gittiğiniz her yerde kendinizden bir parça buluyorsunuz mesela. İçinize çektiğiniz hava size iyi geliyor, yöresel yemeklerinin tadı hafızanıza kazınıyor, bilgi dağarcığımıza eklenen yeni hikayeler heyecanlandırıyor. Bu da daha iyi bir sen olman için gerekli olana hizalıyor.

Ülkemizin her bir köşesi gidilmeye, keşfedilmeye değer hazinelerle dolu. Bu hazinelerin sizi de zengin etmesine izin verin. Meraklı ve heyecanlı bir şekilde her an hayatı yakalamaya hazır olun. Valiziniz her an elinizin altında olsun mesela. Valizinize yeni kültürler, hikayeler ve deneyimlerle doldurun. Bunun için ilk adım olarak kendinize bir seyahat planı hazırlayarak başlayabilirsiniz mesela.

Yaşamı keşfederek deneyimlemeye hazır mısınız? Doğru kararlar mutluluk getirir, harekete geçin.